Kesikbas Camii ve Türbesi
Asıl adı Şeyh Abdullah Efendidir. Türbesi Kesik baş camiinin yanındadır. Sahabe olduğu rivayet edilir. Muaviye zamanında İstanbul'un fethi için Anadolu'ya gelmiştir.. Bayat ve Kuytul köylerinin geliri ona bırakılmıştır. Camii H.1172/M.1759 yılında Yeşil ırmak kavsi içine inşasına başlanmıştır.. Büyük kubbe ve cami 1172 de inşa edilirken, küçük kubbeler ile minare 1180 yılında inşa edilmiştir. Aynı yıl yani H.1180/M. 1767 kadınlara mahsus bölüm(Kadınlar Mahfili)yapıldı. Aynı İstanbul'daki büyük-Selatin camilerdeki Hünkar mahfilleri gibi Cami içine bakan tarafına pencerelere kafes kondu. Doğu tarafındaki bu ilave üç basık kemer üstüne oturtuldu. 1939 depreminden sonra da, duvarları yarıldığı için tamir görmüştür. Turhal girişindeki ana köprünün yanındadır. Türbe ise caminin batı duvarına bitişiktir. Türbenin cami içine açılan bir kapısı mevcuttur. Tarihi bir hüviyet taşıyan, taş çerçeveli ahşap kapı büyük bir sanat şaheseridir. Gerek ahşap kapı da gerekse taş çerçeve kabartma ve oyma süslerle bezenmiştir. (Fakat günümüzde ahşap kapının yerinde sacdan yapılmış bir kapı mevcuttur. Hırsızlar ahşap kapıyı açmak için kırmışlar, güzelim sanat şaheseri yok olmuştur.) Bu ara kapı üzerindeki kitabede cami ve türbenin Şeyh Hacı Mustafa Efendi tarafından yapıldığı yazılıdır. İnşaatla ilgili iki kitabe daha mevcuttur. Yani toplam üç kitabe bulunmaktadır. Diğer iki kitabeden ikincisi minare girişinde, üçüncüsü ise ana giriş kapısının üstündedir. (Camiye kuzey girişinde ilave bölüm yapıldığı için ana girişteki kitabe içeride kalmıştır.) Camiden türbeye, iki küçük kubbeli sahan ile geçilir. Bu geçiş bölümünde üç adet dor nizamı sütun mevcuttur Dor sütunları erkeği ve gücü simgelemektedir. Camideki Maşallah yazısı da çok güzel sitilice edilmiştir. Orijinalleri minber çıkışının üstünde, birde caminin ana girişindedir. Minare bitişiğinde, girişi iç sahandan yapılan çilehane mevcuttur.
Caminin kubbesinin bağlantı kasnağında her yönde üçer adet olmak üzere 12 adet kemerli pencere mevcuttur. Bu pencereler caminin aydınlatılmasını sağlar. Kubbe kasnağının alt kısmında kuzey güney yönünde 2. sıra : 3'er adet kemerli pencere daha mevcuttur.
Caminin arsası 2018 m2, iç alanı 510 m2 olup, 1000 kişi aynı anda namaz kılma kapasitesine sahiptir.
Türbe içindeki sandukalarda; Kesikbaş Şeyh Abdullah Efendi(Kıble tarafı), yanında bir horasan ereni, (Büyük ihtimalle Lengeri Baba) onun yanında hizmet karı bayan, onların yanında hanımları ile Şeyh Mustafa Efendi yatmaktadır. İki küçük sanduka da da Şeyh Mustafa Efendinin çocukları yatmaktadır. Türbe 1978 de onarım görmüştür. Ayrıca türbede kapalı cam bir ayaklı dolapta Kesikbaş hazretlerinin cübbesi, kemeri ve tespihi mevcuttur.
Devamlı yanında durup cenaze namazı kılmamıza rağmen çoğumuzun bilmediği, cami altında galeri mevcuttur. Demir kapı ile korunan bu tünelle yeşil ırmağın altından karşıya geçilmektedir. Caminin kıble tarafında yer alan bu tünel girişi, merdivenle aşağıya inerek demir parmaklık arkasından seyretmemiz mümkündür. Günümüzde güvenlik sebebi ile giriş kısmının hemen akabinde duvar örülerek kapatılmıştır. ana camii altında yer almaktadır.
Eskiden cami çıkışında, kuzeydoğusunda bir hamam kalıntısı mevcuttu. Zeminden aşağıda kalmıştı. Kubbesi yol hizasında idi. Bu yüzden rahatlıkla kubbe pencerelerinden içerisi gözetlenebilirdi. Belediye başkanlarında Raif bey orada tavşan beslerdi. Çocukken gidip seyrederdik. Ücretsiz hayvanat bahçesi idi. Bugünkü kesikbaş kavşağının genişletilmesi veya çevre tanzimi sırasında yıkılmıştır.
Yine Kesikbaş çevresindeki tarihi yapılardan Hükümet binasından bahsetmek istiyorum. Caminin doğu tarafında iki katlı ahşap bir bina idi. Yıkılmasından önce bir süre de Mehmet Akif İlkokulu olarak hizmet vermiştir. Bu şekilde Turhal'ımıza ait eski tarihi yapılar bir bir yok edilmiştir. Turhal'ın yerleşimi çok eski diyince. Tarihi yapı niye yok sorusu soruluyor. Fakat bilinçsizce bu tarihi yapılarda yok edilerek tarihle bağlantımız kalmamıştır.
Kesikbaş ile Turhal ismi arsında da irtibat kuranlar vardır. Kesikbaş çarpışırken şehit düşen insanın vücudundan ayrıldıktan sonra, yuvarlanmış Dur-gal diye bir nida ile durdurulmuş. Turhal ismi buradan gelmektedir. Dur-gal telaffuz edile edile Turhal halini almıştır.
2006 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restorasyonu yapılmış, cami giriş kapı yerleri değiştirilerek yeniden düzenlenmiştir.
MERKEZ CAMİİ
Merkez Camii inşaatına 1985 yılında kurulan Vakıf kanalıyla başlanmış ve
bütün masrafları halkımız tarafından karşılanarak 1992 yılında ibadete açılmıştır. Mimarı Zileli Ömer ERYILMAZ'dır. Caminin kuruluş alanı 6220 m2, oturum alanı 1760 m2, Caminin kullanım alanı 500 m2'dir. Alt katında bulunan 62 adet işyeri üzerine inşa edilen cami 5 katlı bina yüksekliğindedir.Caminin 1'i büyük Ana kubbe, 8'i küçük olmak üzere 9 kubbesi olup, 12 ana direk üzerine kurulmuştur.Büyük kubbesinin yüksekliği 27 metredir.Caminin küçük kubbelerinin örttüğü arka ve yan kısımlara asma katlar yapılmıştır.Bu katlara cami avlusunda her iki yanda bulunan merdivenlerden çıkılmaktadır.
Caminin doğu, batı ve kuzeyinde bulunan 3 ana kapısının haricinde bir de görevlilere ait bölümde olmak üzere 5 kapısı mevcuttur.Caminin bulunduğu kattaki avlunun ortasında küçük bir şadırvan olup, etrafı yine küçük kubbelerle çevrilmiştir.Camiye kuzey kısımda bulunan her iki yönden çıkılabilen iki kademeli merdivenlerle çıkılmaktadır.Cami içerisinde ve avlusunda aynı anda 2000 kişi namaz kılabilmektedir.Caminin batı kısmında bayanların namaz kılacakları ayrı bir bölüm de mevcuttur.
Caminin iç mekan duvarları çinilerle kaplıdır.Duvarlar da ve Mihrap kenarlarında kurandan ayetler içeren hat sanatı ile şekillendirilmiştir.Minber, Mihrap ve Kürsü değişik figürlerde mermer ile yapılmıştır.
Caminin ısıtılması zemine döşenen sıcak su boruları ile yapılmakta olup, salon tipi klimalarla da desteklenmektedir.
Caminin doğu ve batı yönünde yerden yüksekliği 97 metre olan, 3 şerefeli minareleri bulunmaktadır.
Turhal'ın bütün köy kasaba ve merkezinde bulunan camilere ezan ve vaazlar merkezi sistemle bu camiden yayınlanmaktadır.
Caminin batı kenarında bulunan avlu girişinde yeraltı tuvaletleri, banyosu, abdest alma yerleri vardır. Avlunun ortasına 2006 yılında H.Hüsamettin ALPAT hayrına, mermerden büyük bir kubbeli şadırvan inşa edilmiştir.
Şadırvanın güney kısmında bulunan büyük bir alanda musalla taşları ile cenaze namazı kılma yeri hazırlanmıştır.
Ulucami ( Camiikebir)
Varvara tarafından yapılmıştır. Varvara Rum kale kumandanının kızıdır. Battal Gazi kaleye esir düşünce, ondan etkilenerek Müslüman olmuştur. Battal Gazi sesli olarak zindanda devamlı Kur'an okur ve namazını kılardı. Varvara Müslüman olduğunu gizleyerek. Babasından kilise yapımı için izin ister. Amacı cami yaptırmaktır. İnşaat bitiminde babası kontrole gelir. Bir bakar ki ne görsün kilise yerine cami yükseliyor. Kızgınlıkla kızına kılıcını sallar. Yaralan Varvara sürüne sürüne (vara vara) oradan uzaklaşır. Varvara suyunun çıktığı bölgeye gelince ruhunu teslim eder. Öldüğü yerden bugünkü Varvara suyu ve gözeleri-kaynakları çıkar. Cenazesini de yanındaki tepenin zirvesine defnederler. Tepenin ismi de bundan böyle Varvara tepesi adını alır.
Cami 762 m2 arsa üzerine yapılmış olup, iç alanı 450 m2'dir.İbadet kapasitesi de 600 kişidir.
Zaten caminin yapılış planına bakıldığında farklı bir plan uygulanmıştır. Şöyle ki; genelde camilerin yapılış planına göre, ana giriş kapısı kıblenin, mihrabın karşısındadır. Yani kuzeydedir. Hâlbuki bu caminin giriş kapısı diğerlerinden farklı olarak batı taraftadır, yan kısımdadır. Aynı kilise mimarisinde olduğu gibi.
Caminin tamiri ise Emir İshak tarafından M.950 / H.1530 tarihinde yapılmıştır. İshak Bey, Kanuni Sultan Süleyman'ın komutanlarındandır. Turhal'a Abaza Mehmet Paşa'nın cezalandırılması için gelmişti. Caminin bakımsız durumunu görünce tamir ettirmeye karar verip, tamir ettirmiştir. Bu konudaki kitabe caminin iç giriş kapısının üzerindedir. Yanına ilave bölüm yapıldığı için kitabe içeride kalmıştır.
Çukurda kaldığı ve zeminden su çıktığı için, H:1319/M: 1802 yılında zemin toprakla doldurulmuştur. Almus barajı yapılana kadar Yeşilırmak sık sık taşardı. Ekili alanlara ve yerleşim yerlerine çok zarar verirdi. Taşıdığı zaman Ulu caminin duvarının dibine kadar ulaşırdı. Yeşilırmağın taşması son bulduğu için günümüzde tekrar eski haline getirilmiştir. Bugün ana camiye girmek için merdivenle aşağı doğru inilerek girilmektedir. Ana caminin arkasındaki asma katta kaldırılmıştır.
İki kubbelidir. İkişer basık kemerle doğu-batı yönünde genişletilmiştir. Cami girişindeki bölüm sonradan ilave edilmiştir. 1939 depreminde ( halk arasında büyük zelzele denir) minarenin şerefe üzeri yıkılmıştır. Şerefe tamir edilirken biraz da uzatılmıştır.
Turhal'ın en eski camisidir. İkinci Dünya Savaşı sırasında camide atlı askerler ağırlanmıştır.1951 yılında tamir edilerek tekrar ibadete açılmıştır.
2006 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restorasyonu yapılarak tekrar hizmete sunulmuştur.
Kova Mahallesi Camii
Kova Mahallesi camii Ali Ağa tarafından yaptırılmıştır. ( 1300 'lü yıllarda) Cami içinde çocuk okulu bulunmakta idi. Turhal'ın eski yerleşim yerlerinden aynı isimli mahallede, kale mezarlığının yanında bulunur. 700 yıllıktır. Kurulum alanı 180 m2, iç alanı 150 m2'lik ve 200 kişilik hacimli camii ahşaptır. Minber de ahşap ve adedir. Mihrabın karşısında ahşap asma kat bulunur. Günümüzde güvenlik sebebi ile minaresi yıkılmıştır. Camide modern bir şekilde kale ve mezarlık eteğine yeniden inşa edilmektedir. Tarihi ve ahşap camii zaman zaman tamir görmüştür.
YENİŞEHİR CAMİSİ (Çifte minare)
Fevzi Çakmak Mahallesinde Zile yolu kenarında 1500 m2 arsa üzerinde inşaatına 1965 yılında başlanmış ve 1970 yılında ibadete açılmıştır. İç alanı 400 m2'dir. Mimarı İnş.Yük.Müh.Ömer KUNTAY'dır. İbadet alanı 600 kişiliktir. Taş duvar görünümlü, çifte minareli, klasik Osmanlı mimarisi betonarme karkas, tek kubbeli olarak inşa edilmiştir. Avlusunda yeraltı tuvaleti ve üzerinde kubbeli şadırvanı bulunmaktadır.
Medrese
Ulucami ile Kız Kur'an Kursu arasında idi. Bugünkü park ve tuvaletin olduğu yerde. Her odasında 4-5 öğrencinin kaldığı 7 odadan meydana gelmekteydi. Yağmur duası ve namazı ile cenaze namazları burada kılınırdı.Cuma namazları da burada eda edilirdi. Eski Turhal'ı düşünürsek, şehrin tam orta yerinde idi.
M.1898/H.1315 yılında medreseye 9(dokuz) oda ilave edildi. Medresenin bahçesinin sulanması içinde Yeşilırmak üzerine bir dolap yapılmıştır. Bahçenin içerisinde dört köşeli çeşme ile fıskiye bulunuyordu. Şikâyet üzerine dolap kaldırılmıştır. H. 1327/M.1909 yılında medrese öğrencilerinin de askere alınması ile öğrenci sayısı azaldı. Seferberlikte medrese ve Ulu camiye hayvan bağlanmıştır.
H. 1339/ M. 1909'da tavanı alınıp, Kesikbaş camiinin tamiri için kullanılmıştır. Tavansız bina da çürümüştür. Enkaz açık artırma ile satıldı. Daha sonra da arazi Rumeli göçmenlerinden, mübadeleye tabi Arnavut bir aileye verilmiştir
Yararlanılan Kaynak: İL GİBİ İLÇE TURHAL KİTABI
Katkılarından dolayı eski Milli eğitim Müdürlerimizden Araştırmacı Yazar Cihat ERDOĞ'a teşekkürü bir borç bilirim. Cafer Üretir
n içeriği