TURHAL
  SÖYLENCELER
 
TURHAL ADINA İLİŞKİN SÖYLENCE

Günümüzdeki TURHAL'ın üzerinde bir zamanlar güzel bir kent bulunmaktadır. Günün birinde kenti düşmanlar kuşatır. Zorlu bir çarpışma olur, bir çok yiğit ölür. Savaşın kızıştığı bir gün namlı yiğitlerden biri düşman ordusunun içine dalar, günbatımına değin kılıç sallar. Güneşin battığı an, bir kılıç darbesiyle başı gövdesinden ayrılır. Kesik baş yuvarlana yuvarlana kentin dışındaki köprüye gelir. O sırada, nereden geldiği belirsiz bir ses, kesik baş; DUR KAL diye seslenir. Kesik baş orada kalır. Savaştan sonra oraya bir türbe ve mescit yaptırılır. Kurulan kente de DURKAL adı verilir. Bu ad zamanla TURHAL'a dönüşür.
KEŞİKBAŞ CAMİİ, KÖPRÜSÜ VE YEŞİLIRMAK
KESİKBAŞ TÜRBESİ YANINDAKİ ESKİ KÖPRÜYE İLİŞKİN SÖYLENCE

Kesik baş Türbesinin yanında eski yıllarda yaptırılan bir köprü vardır. Bu köprü üzerine şu söylenceler anlatılır.
Önce ağaçtan yapılan köprüyü sular alıp götürür. Bunun üzerine taştan sağlam bir köprü yapılmasına karar verilir. Ama kimse taş ve kum taşımak istememektedir.
Günün birinde Turhal'a yaşlı bir derviş gelir. Irmaktan geçmek ister ama köprü yoktur. Neden köprünüz yok? diye sorar. Ağaçtan yapıyoruz sular götürüyor. Taştan yapmaya karar verdik. Kimse taş getirmiyor. Bu yüzden kent köprüsüz kaldı yanıtı verilir.
Derviş bastonunu Koca tepeye doğru uzatınca yamaçtan taşlar sökülmeye başlar. Bunlar yuvarlana yuvarlana gelip üst üste yığılır sağlam bir köprü ortaya çıkar. Derviş herkesin şaşkın bakışları arasında köprüden geçer, Turhal'a şöyle bir bakıp iki taşı üst üste koymayan Turhallılar bundan böyle mal üstüne mal koymasın der yiter.
İnanışa göre o günden sonra Turhal'lı da kimse zengin olmamıştır. Zenginleri ya yabancılardır, yada başka yerlerde zenginleşip Turhal'a gelmişlerdir. Yörede dervişle, Kesik baş Türbesinde gömülü yiğidin aynı kişi olduğu inancı yaygındır.
Söylencenin bir başka anlatımında da köprüyü Hızır kurar.


TURHAL'DA VARVARA SÖYLENCESİ

Var vara Turhal'ın bağlık bahçelik bir yeridir. İlçenin içme suyu buradaki küçük bir tepeden çıkar.
Söylenceye göre: Bir zamanlar Turhal'a egemen Rum beyinin güzeller güzeli bir kızı vardır. Günün birinde uzun bir yolculuğa çıkmaya karar veren bey, yokluğumda hem iş görülür hemde oyalanır diye düşünerek kızına bir dolu altın verip, kendisi dönene değin gösterdiği yerde bir kilise yaptırmasını söyler. Kilisenin Turhal'ın en güzel yapısı olmasını ister. Sonra yola çıkar.
Kız hemen ustalar, yapı işçileri çağırır Kilisenin yapımına başlar. Bu arada gizli gizli sevdiği bir Türk delikanlıyla görüşme olanağı bulur. Türk de onu çok sevmektedir. Kız delikanlının bir sözünü iki etmez. Müslüman olmasını isteyince gereklerini yerine getirip Müslüman olur. Ertesi gün delikanlı Bu yapı kilise değil Cami olsun deyince, sonunda güzel bir cami ortaya çıkar.
Geziden dönen baba kilise yerinde bir cami görünce çok kızar kızının üstüne yürür. Delikanlı yetişip onu kurtarır. El ele tutuşup kaçmaya başlarlar. Ama her yan beyin askerleriyle doludur. Ancak Var vara Suyu'nun çıktığı tepeye varırlar. Beyin adamları burada onları yakalayıp öldürürler. Kanlarının damladığı yerden pırıl pırıl bir su fışkırır. Söylenceye göre Turhal'da günümüzde içilmekte olan su budur. Adını da kızın adından almıştır.

VARVARA İÇİN BİR BAŞKA SÖYLENCE

Var vara, bir keşiş kızıdır. Sevdiği ise Müslüman Türk delikanlısı. Dinleri ayrı diye kesiş iki gencin kavuşmalarına razı olmaz. Delikanlı Dinlerimizi birleştirelim deyince, kesiş kendi dinine gireceğini sanır o zaman olur der. Ama kızı çoktan delikanlının dinine girmiştir. Bunu anlayan kesiş Ben bunlara öyle bir iş edeyim ki cümle aleme ibret olsun diye düşünür. Delikanlıya dönüp, Kızımı sana vereceğim. Ama bir koşulum var. Şu kaleden karşı tepeye bir urgan gerilecek bir ucu kaleye karşı ki tepe ye geçmeyi başarırsan kızım senin olacak. Başaramazsan başınıza gelecekleri siz düşünün. der.
Delikanlı keşişin niyetini anlamaya çalışır duraksar. Kız başıyla kabul etmesini işaret edince razı olur. Hazırlıklar tamamlanır. Delikanlı urgana tutuna tutuna kaleden tepeye doğru ilerlemeye başlar. Kızın elleri kan içinde kalır. Delikanlı tam tepeye ulaşmak üzere iken keşiş kılıçla urganı kesince delikanlı kayalara çarpa çarpa yuvarlanır. Ardından da kız tepeden aşağı yuvarlanır. Akan kanlan hemen billur su olur, dört bir yana fışkırır. Turhal'ın Var vara suyu işte bu sudur.

 
 
  Bugün 12 ziyaretçi (17 klik) kişi burdaydı! ÖZBULUT  
 
Özbulut a.ş. Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol